TRABZON

Helal Özellikli Tatil

Trabzon, helal tatil sektörünün Türkiye’deki en önemli noktalarından biri. Bu sebeple de şehir her yıl binlerce Müslüman turiste ev sahipliği yapıyor. Özellikle yayla turizminin oldukça rağbet gördüğü son yıllarda konaklama tesisleri de misafirlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için her şeyi göz önünde bulunduruyor.

Hem Trabzon merkezde hem de Uzungöl, Sürmene gibi ilçelerde bulunan tesisler çoğunlukla alkolsüz. Tamamen helal yiyeceklerin servis edildiği tesislerde, bayanlara özel hizmet veren spa merkezi, kapalı yüzme havuzları gibi tesis seçenekleri bulabilirsiniz. Ayrıca çocuklara özel su kaydırakları, çocuk kulüpleri ve açık yüzme havuzları ile tüm aile tatilin keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz.

Doğa ile iç içe, huzur dolu bir tatil arıyorsanız bungalov seçenekleri sunan tesisleri değerlendirmelisiniz. Size özel bungalovunuzun verandasında, denize karşı çayınızı yudumlarken kendinizi yeşil ve mavinin tonlarında kaybolmuş hissedeceksiniz.

Trabzon’da yer alan tüm muhafazakar otel seçeneklerine şu sayfadan göz atabilirsiniz:
Trabzon’da İslami oteller

Ayrıca, yukarıdaki arama bölmesinde seyahat tarihlerinizi, misafir sayısını, misafirler arasında çocuklar varsa yaşlarını girerek, anında Trabzon’daki İslami otellerin fiyatlarını görebilir ve doğrudan otel tarafından sunulan bu fiyatlarla rezervasyon yapabilirsiniz. Ücretsiz Halalbooking Loyalty Club üyesi olarak, üyelere özel ekstra indirim alabilirsiniz. Bunun için siteye kayıt olmanız yeterlidir.

Muhafazakar yapısı ile bilinen Trabzon’da alkollü restoran sayısı oldukça sınırlı. Bu yüzden gideceğiniz çoğu restoranın alkolsüz olduğundan emin olabilirsiniz. Özellikle yöresel lezzetleri tadacağınız restoranlar genellikle alkolsüzdür. Alkol servisi bulunan mekanlar çoğunlukla canlı müzik yapan balık restoranlarıdır. Gitmeden önce restoranı arayarak veya otel resepsiyonuna danışarak alkol satışı olup olmadığından emin olabilirsiniz.

Akçaabat Köftesi yörenin en göze çarpan lezzetlerinden biri. Trabzon’un her yerinde bulabileceğiniz bu eşsiz lezzet, elbette en güzel haliyle Akçaabat ilçesindeki denize nazır restoranlarda yeniliyor. Üstelik buradaki restoranlar alkolsüz.

Kapalı ve açık olarak sunulan ve peynirli, kıymalı, kavurmalı, ıspanaklı gibi çok sayıda çeşidi ile Karadeniz Pidesi, Trabzon’da kesinlikle tatmanız gereken bir diğer lezzet. Şehrin her yerinde bulabileceğiniz pide restoranlarında da alkol servisi bulunmuyor.

Trabzon’a gelip de balık yememek kabul edilemez, hele ki Karadeniz sularından çıkan levrek, barbun, palamut, mezgit, kalkan ve somon balıklarını kesinlikle tatmalısınız. Eğer Kasım-Şubat aylarında Trabzon’da olacaksanız, pilavından tatlısına her şeyiyle hamsi yemeklerini yemeyi ihmal etmeyin.

Trabzon Müzesi

• 1800’lerin sonlarında Banker Kostaki tarafından konak olarak İtalyan mimarlara yaptırılan müze binası, 1930’larda Trabzon valisi tarafından kamulaştırılarak hükümet binasına dönüştürülmüştür. Halk arasında bilinen adıyla Kostaki Konağı, 2001 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiş ve müze haline getirilmiştir. Müzenin bodrum katında arkeolojik eserler, zemin katında geleneksel konak teşhiri ve birinci katında etnografik eserler sergilenmektedir. İnşasında İtalya’dan özel getirilen malzemelerin kullanıldığı konağın duvarları, neredeyse tamamen kalem işi süslüdür.

Atatürk Köşkü

• 19. Yüzyılın başlarında Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık ev olarak Avrupa mimarisi tarzında yaptırılan bu muhteşem köşk, Trabzon’u ziyaretlerinde Mustafa Kemal Atatürk burada ağırlandığı için Atatürk’e hediye edilmiştir. Ancak Atatürk 1937 yılında “Tüm varlığım milletimindir” diyerek diğer varlıkları ile birlikte burayı da Türk milletine armağan etmiştir. 1942 yılında bina Atatürk Köşkü olarak müzeye dönüştürülmüştür. Köşkün giriş katında Atatürk’ün Trabzon’da yaptığı konuşmanın tam metni, gezi zamanlarında çekilen fotoğraflar ve Atatürk’e ait eşyalar sergilenmektedir. Günümüzde hala Trabzon’un en güzel binası olarak kabul edilen Atatürk Köşkü’nün bahçesi yemyeşil ağaçlar ve çiçeklerle süslüdür.

Gülbahar Hatun Camii

• Gülbahar Hatun Camii, Yavuz Sultan Selim tarafından annesi Gülbahar Hatun’un anısına 1514 yılında yaptırılmıştır. Önceleri külliye ve cami olarak kullanılan yapının medrese, hamam ve imareti yıkılmıştır, günümüze yalnızca cami ve türbe sağlam bir şekilde ulaşmıştır. 5 kubbeli büyük salonu, işlemeli duvarları ve mermer dekorasyonu ile erken dönem Osmanlı mimarisinin önemli yapıları arasındadır.

Trabzon Kemeraltı Çarşısı

• Trabzon tatilinizden eliniz boş dönmek istemiyorsanız Trabzon’un çarşılarına kesinlikle bir göz atmalısınız. Kemeraltı Çarşısı ise bu çarşılar arasında en büyük ve en popüler olanı. Özellikle Trabzon’a özel bakır ürünleri, takıları, yöresel kıyafetleri ve ev dekorasyon ürünlerini bu çarşıda bulabilirsiniz. Çarşıyı ister gündüz isterseniz de akşam saatlerinde gezebilir ve dilediğinizce alışveriş yapabilirsiniz. Eve dönüşünüzde sevdiklerinize götürmek için Karadenize özgü keşan bezinden yapılma şallar, elbiseler veya fularları buradan satın alabilirsiniz.

Trabzon Boztepe

• Kent yaşamı antik çağlara dayanan Trabzon’da ilk yerleşimin Minthrion Tepesi’nde, şimdiki adıyla Boztepe’de olduğuna inanılmaktadır. Şimdilerde ise Boztepe, şehri yukarıdan izlemek, gün batımı fotoğrafları çekmek ve denize karşı semaverle çayın keyfini çıkarmak isteyenlerin uğrak noktası. Tepede hizmet veren çok sayıda kafe ve çay bahçesi bulunuyor. İsterseniz tertemiz dağ havası ve yemyeşil atmosferi ile güne Boztepe’de mükellef bir Karadeniz kahvaltısı ile başlayabilirsiniz.

1. Sümela Manastırı
   Yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in belki de en önemli tarihi yapılarından biri Sümela Manastırı’dır. Milattan sonra 375 yılında inşa edildiği düşünülen manastırın mimarisi kadar hikayesi de oldukça ilgi çekici. Dağlık bir bölgede, içinde Hz. Meryem ve Hz. İsa gravürleri bulunan bir manastırı rüyalarında görmeleri ile birlikte iki keşiş birbirlerinden habersiz bir şekilde Trabzon’a gelirler ve burada karşılaşınca aynı rüyayı gördüklerini anlarlar. Trabzon’un Maçka ilçesinde sarp kayalıklı bir dağ üzerine bu manastırı inşa etmeye karar verirler. Farklı yüzyıllarda yapılmış fresklerin görülebileceği bu eski yapı yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. İç ve dış duvarlarındaki fresklerle pek çok hikayenin anlatıldığı manastır kesinlikle görülmesi gereken tarihi eserlerden biri.

2. Trabzon Kalesi
   Zaman içinde değişimler geçiren ve son haline kavuşana kadar asırlar geçiren bir zaman yolcusu Trabzon Kalesi. Kaleye ait ilk yapıların milattan önce 4. Yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. Roma döneminden kalan yapıların üzerine inşa edilen kale üç bölümden oluşuyor; Aşağı Hisar, Ortahisar ve Yukarı Hisar. Aşağı Hisar bölümünde St. Andrea Kilisesi, Hoca Halil Camii, Sekiz Düzenli Hamam, İskender Paşa Çeşmesi gibi yapılara, Ortahisar bölümünde imaret, Zağanos Kapıları, Tabakhane, Kule Kapıları ve çok sayıda eski kilise ve camilere ve en güneydeki Yukarı Hisar bölümünde ise kule, hamam ve saray gibi yapıların kalıntılarına rastlanmaktadır.

3. Ayasofya Camii ve Müzesi
   1250’li yıllarda, Trabzon İmparatorluğu döneminde haç şeklinde bir manastır kilisesi olarak inşa edilmiştir. Kilisenin fresklerinde, Hz. İsa’nın doğumu, çarmıha gerilmesi, kıyamet günü gibi pek çok öğe tasvir edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet Trabzon’u fethettikten sonra kiliseye minber ve müezzin mahfili eklenmiştir ve bu şekilde camiye dönüştürülmüştür. 1. Dünya Savaşı sırasında depo ve askeri hastane olarak kullanılan cami, 1964 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 2013 yılında ise tekrar cami olarak ibadete açılmıştır.

4. Küçük Ayvasıl St. Anna Kilisesi
   Trabzon’un en eski kilisesi olarak bilinen St. Anna Kilisesi’nin 6. Yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. 884-885 tarihlerinde 1. Basil tarafından yeniden inşa edildiği ise kilisenin girişindeki Yunanca kitabede görülebilir. İç duvarlarında çok sayıda olayı tasvirleyen ve farklı dönemlerde yapıldığına inanılan fresk kalıntıları bulunuyor. Kilise uzun yıllar boyunca boş bırakıldığı için oldukça yıpranmış ancak son zamanlarda Kültür Bakanlığı burayı müze haline getirerek halkın ziyaretine açmış bulunuyor.

5. Trabzon’un Hanları ve Hamamları
   Anadolu’nun kuzeyde İpek Yolu rotalarından biri olan Trabzon, tüccarların ve seyyahların konaklamak için durdukları önemli bir merkezdi. Bu sebeple de Trabzon'da çok sayıda tarihi han bulunuyor. Bunların arasında 1531 yılında yapılan Taşhan, üç katlı ve avlulu Vakıf Han ve 18. yüzyıldan kalma Alaca Han günümüze en sağlam şekilde ulaşılan hanlardandır.
   Trabzon'un tarihi eserleri arasında yerini alan bir başka yapı türü de tarihi hamamlardır. Selçuklu döneminden kaldığı düşünülen sekizgen planlı Sekiz Direkli Hamam, 1500'lü yıllardan kalma Paşa Hamamı ve 19. yüzyılın sonlarında yapılan Meydan Hamamı hala hizmet vermeye devam ediyor.

6. Eski Trabzon Konakları
   Trabzon’da her cadde her sokak sizi tarihte başka bir döneme götürüyor. Buna en çok katkıda bulunan öğelerden biri de tarihi Trabzon konakları.
   Memişoğlu Konağı, taş ve ahşap işçiliğinin bir arada kullanıldığı 18. yüzyıldan kalma bir konaktır. Tavanındaki döner parça vantilatör görevi görmektedir ve bu yüzden konak halk arasında "döner tavanlı konak" olarak bilinmektedir.
   Dört katlı Nemlizade Konağı ise haremlik-selamlık bölümlerinden oluşan bir yapıya sahiptir. İç dekorasyonunda Kütahya çinileri kullanılmıştır. Konak yıllar boyunca üniversite binası ve lise gibi eğitim amaçlarıyla kullanılmıştır.
   1706 yılında yapılan Yarımbıyıkoğlu Evi, 1821'de inşa edilen ve 1979'da Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından onarılan Çakırağa Konağı ve Ortahisar mahallesinde bulunan çok sayıda eski konak Trabzon'un tarihi konak ve evlerini görebileceğiniz diğer yapılardır.

• Uzungöl

Dünyanın dört bir yanından her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Uzungöl, sadece Trabzon'da değil tüm Karadeniz'de yayla turizminin en önemli noktalarından biri. Bölgede yerleşim ilk kez 1600’lerin ortalarında başlamıştır. Son yıllarda yükselen yayla turizmi trendi ile Uzungöl’deki tesis sayısı da oldukça artmıştır. Ayrıca, dünyanın ılıman iklime sahip bölgeleri arasında en yaşlı yağmur ormanları burada bulunmaktadır. Her mevsim yağış aldığı için yemyeşil doğası yılın 12 ayı korunmaktadır. Uzungöl, doğanın içinde, bulutların arasında, sayısız bitki ve hayvan türü ile unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor.

• Sürmene

Bulutların içinde, çay ve fındık tarlaları arasında doğanın dinginliğine kendinizi bırakmak ve her şeyden uzakta sadece huzuru hissetmek istiyorsanız Sürmene sizin için doğru bir adres. Karadeniz'in kendine has doğal güzelliklerinin yanı sıra Sürmene'de çok sayıda kültürel ve tarihi öğeye de rastlayabilirsiniz. Sürmene'ye gelmişken yöreye özgü Sürmene Helvası, Hurmalı Kek ve Pazı Tavasını tatmalısınız. Ayrıca, ünü ülke sınırlarını aşmış Sürmene bıçaklarından almayı kesinlikle unutmayın.

• Sera Gölü

Trabzon merkezine 12 kilometre mesafede yer alan Sera Gölü 4 kilometre uzunluğunda bir heyelan gölüdür. 2010 yılından beri Tabiat Parkı olarak konukların ziyaretine açılan bu muhteşem doğa harikasının etrafında yürüyüş, bisiklet turu ve ailenizle birlikte piknik yapabilirsiniz veya parkın içerisindeki restoranda yemek yiyebilirsiniz. Şehre yakınlığı ile bölgeye gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biridir.

• Sultan Murat Yaylası

Karadeniz’de keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda nadide güzellik var; bunlardan biri de Çaykara ilçesine bağlı Sultan Murat Yaylası. Dağın zirvesinde yemyeşil çayırlarda oturup huzurun ve sessizliğin tadını çıkarırken kelimenin tam anlamıyla bulutların üzerinde olacaksınız.

• Haldizen Yaylası

Demirkapı Yaylası olarak da bilinen Haldizen Yaylası, Uzungöl'den yukarıya doğru devam eden yolun 16. kilometresinde karşınıza çıkar. Yayla ile aynı ismi taşıyan Haldizen Deresi, yaylanın içinden akmaktadır. Haldizen, krater göllerden oluşan Yedigöller’e çok yakın bir konumda olduğu için yaylayı ziyaret edenler genellikle doğa yürüyüşüne çıkarak bölgeyi keşfetmeyi tercih ediyorlar.

• Altındere Vadisi

Altındere Vadisi, Sümela Manastırı'nı da içine alan bir milli parktır. Vadinin tabanından Meryemana Deresi akmaktadır ve Zelişka, Karataş, Küçüksu, İncesu, Çığyolu, Aksu, ve Gırlavu gibi çok sayıda dere tarafından beslenmektedir. Çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapan vadiyi doğa sporları yapmayı sevenler de sıklıkla ziyaret etmektedirler. Vadi içerisinde yer alan tesislerde ailenizle birlikte yemek yiyebilir veya mesire alanında piknik yapabilirsiniz.